“`html
Meme Kanserinde Erken Teşhis Hayat Kurtarıyor
İstanbul Esenyurt Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emin Güneş, meme kanserinin geçmişte 50 yaş üstü kadınlarda daha yaygın görüldüğünü, ancak günümüzde 20’li ve 30’lu yaş gruplarındaki kadınlarda da tespit edilme sıklığının arttığını dile getirdi. Prof. Dr. Güneş, “Meme kanseri, dünyada ve ülkemizde hala büyük bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Kendinize yapacağınız ayda bir kez 5 dakikalık muayene, erken dönemde tespiti sağlar ve size hayat kazandırabilir. Geç kalmaktan korkmayın, kanserden korkun” diyerek erken tanının önemini vurguladı.
Erken Tanının Önemi
Prof. Dr. Güneş, erken teşhis sayesinde meme kanserinin tedavi edilebilir bir hastalık haline geldiğini belirtti. “Erken tanı konulan hastaların 5 yıllık sağ kalım oranı %98-99’un üzerindedir. Bu durum, hastaların normal yaşamlarına devam etmesine olanak tanır” dedi.
Öneriler: Kendi Kendine Muayene ve Kontroller
Prof. Dr. Güneş, 20 yaşından itibaren kadınların her ay kendi kendine meme muayenesi yapmalarını önerdi. “40 yaşına kadar yıllık doktor muayenesi ve ultrason, 40 yaşından sonra ise her yıl mamografi yaptırılmalıdır” dedi.
Meme Kanserinin Yapısı
Meme, süt bezleri ve kanallarından oluşan bir doku yapısına sahiptir. Kontrolsüz hücre çoğalması durumunda bu doku kanserleşir. Prof. Dr. Güneş, meme kanserinin metastaz yaparak vücudun diğer organlarına yayılma riski taşıdığını, bunun da hastalığın tehlikesini artırdığını belirtti.
Risk Faktörleri: Hormonlar, Yaşam Tarzı ve Obezite
Prof. Dr. Güneş, kadın olmanın en önemli risk faktörlerinden biri olduğunu, bunun yanı sıra 50 yaş üstündeki kadınların da risk altında olduğunu ifade etti. Erken adet görme, geç menopoz, doğum yapmama ve emzirmeme gibi durumlar da meme kanseri riskini artırıyor. Değiştirilebilir risk faktörleri arasında ise sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktivite bulunmaktadır. Beslenme biçiminin ve hareketin, kanser riskini %40 oranında azalttığı bilimsel verilerle desteklenmektedir.
Obezite ve Menopoz İlişkisi
Menenopoz sonrası kadınlarda östrojen hormonunu etkileyen yağ dokusu birikiminin dikkat edilmesi gereken birRisk faktörü olduğunu ve bu nedenle sağlıklı bir kilonun korunması gerektiğini vurguladı.
Genetik Faktörlerin Önemi
Ailesinde meme kanseri öyküsü bulunan kadınların daha fazla dikkat göstermesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Güneş, “Eğer ailede iki kişinin 50 yaşından önce kanser tarihi varsa, bu durumda genetik testler önerilir” şeklinde konuştu. Genetik testler, kişiye yüksek risk konusunda bilgi verebilir.
Taramaların Yaygınlığı
Ülkemizde tarama işlemlerinin kolayca erişilebilir olduğunu, devlet hastanelerinin ve eğitim araştırma hastanelerinin bu hizmetleri sunarak toplumun bilinçlendirilmesi için kararlılıkla çalıştığını ifade etti.
Erken Tanının Başarı Oranı
Prof. Dr. Güneş, erken tanı yöntemlerinin ülkenin her yerinde yaygınlaştığına ve cerrahi uygulamalarda da önemli ilerlemeler kaydedildiğine değindi. “Minimal invaziv yöntemlerle meme koruyucu ameliyatlar yapmak artık mümkün” dedi. Kadınların meme kanserini kabullenmekten ziyade ondan korkmaları gerektiğini belirtti.
Kolay Erişim: Mamografi ve Ultrason
Mamografi ve ultrason gibi tarama tekniklerine kolayca ulaşılabildiğini, bu yöntemlerin kansere karşı en güvenilir yollar olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Güneş, “Mamografi kanser yapmaz, ancak erken tanı için önemli bir araçtır” diyerek vatandaşları bu muayenelere yönlendirdi.
Son olarak, Prof. Dr. Güneş, “Kadınlar, düzenli muayenelerin yanı sıra kendi kendine ayda bir kontroller yaparak sağlıklarını koruyabilir. Geç kalmaktan korkmayın, kanserden korkmalısınız” diyerek yeniden vurguladı.
“`